bazı

bazı

Bazı günler sadece yaşamak için yaşamalı. Sadece nefes almak için uyanmalı, sadece gülmek, kızarmak için, sadece ağlamak, bir yabancıyla sevişmek için yaşamalı. 

Bazı günler masanın başında geçiyor. Uzun saatler kitapların başında, ufacık bir ışığın altında.
Kafanın içinde havai fişekler, ateşler yanıyor. Koskocaman bir mağara misali, meşaleli maceracılar dolanıyor. Bir iki satır yazmayı beceriyorsun, belki tezin için aklına bir fikir geliyor. Ufağından bir argüman, yeni bir düşünme şekli…

Bazı geceler sokaklarda geçiyor. Bazı kadınların yanında. Bazı geceler seksle yanıyor. 

Bazen neden yalnız uyumadığını, bacağının tekinin neden yataktan çıktığını düşünüyorsun. Bazen neden seviştiğini, neden kendini vermediğini, başkasında sana dair bir şeyi aradığını anlamıyorsun.

Bazı geceler keyifli geçiyor. Bazı geceler sessiz, şehrin bir ucundasın, balkonda yapayalnız oturmuş, şavkların kırılmasını izliyorsun. Görüntüler flulaşıyor, sigarayı neden bıraktığını hatırlamaya çalışıyorsun. Bir iki şiir karalıyorsun defterine. Kendini yeniden ezmeye başlıyorsun, kim sever ki bu şiirleri diyorsun. 

Sen daha şiirlerini sevemeden, bir kadını nasıl sevebilirsin? 

Bazı sabahlar seni hatırlar gibi oluyorum. Bazı sabahlar oluyor ki, aklım başımda, büyümüş gibi oluyorum. Seni aramayı bırakıyorum. 

Arzunun eksiklik olduğunu anımsıyorum. Bazı sabahlar felsefem tutuyor, bazı sabahlar psikanalize sarıyorum. Bazı sabahlar boşluğun dolacağına inanmak istiyorum. Bazı sabahlar dolamayacağını kabul ediyorum. Boşluğu seviyorum, kabul ediyorum.

Bazen kendimi bol keseden aldatıyorum. Kendimi sadece yansımamdan tanıdığımı unutuyorum. Ya da unutmaya zorluyorum. Hangisi daha iyi, daha kötü bilemiyorum. 

Kendini ilk defa gören bebek, yansımasına dönen bebek. 

Bazı geceler yazıyorum. Zamanla cümlelerim kısalıyor, uyuyacak gibi oluyorum. Elime aldığım kitabın ilk sayfalarında gözlerimi yumuyorum. 

Bu gece güzelinden uyurum.